Sunday, May 25, 2008

Takım çalışması üzerine atıp tutmalar...

1997 yılında Galatarasay Üniversitesin'de Bilg. Mühendisliği okumak için İstanbul'a geldim. 2001 yılından beri de (yaklaşık 7 sene olmus) yazılım işinden para kazanıyorum. Üniversite yıllarında aylık masraflarımı çıkarmasa da bütçeye katkı sağlayacak part-time bir işim vardı. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir yıl Galatasaray Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalıştım. Bir şey araştırdığımız yoktu ama adı öyle işte "araştırma görevlisi". Özel sektörde çalışmanın benim için daha avantajlı olacağına karar verip 2003 yılında Oksijen'de , şimdiki adı ile Vodafone IT Hizmetleri, çalışmaya başladım.
Ekip olarak bir yazılım projesi yürütme fırsatını ilk olarak Oksijen'de yakaladım. Daha önceden yaptığım işlerde hep tek başınaydım. Tasarım ile ilgili bütün kararlari kendim verip hangi teknolojileri kullanacağıma kendim karar veriyordum. Başarı da benimdi başarısızlık da. Yazılım dünyasında tecrübe kazandıkça takım çalışmasının bireysel çalışmalardan daha zevkli ve daha fazla tatmin edici olduğunu farkettim.

Bazıları için bireysel başarılar, takım başarılarından daha fazla tatmin edici olabilir. Klasik bir söz vardır: Mutluluk paylaştıkça artar, acılar paylaştıkça azalır. Bence takım çalışmaları için de geçerlidir bu söz. Zor bir projenin stresi takımın bütün üyelerinin omuzlarına dağıldığında tek başına katlanılamayacak stresler takım olarak üstesinden gelinebilecek bir engel halini alır. Takım başarısının verdiği haz bana göre bireysel başarılardan daha fazladır. Tenis müsabakasında bir set almış bir sporcunun sevinciyle, futbol ya da basketbol maçını kazanmış bir takım elemanının sevincini karşılaştıracak olursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Gol atan bir futbolcunun takım arkadaşlarına koşup gol sevinci yaşamasını bireysel sporların hangisinde görebilirsiniz?

Takdir edilme isteği insanın doğasında vardır. Yaptığı başarılı bir iş sonunda takdir edilmeyen çoğu insan motivasyonunu kaybetmeye yakındır. Takım çalışması ile kazanılan başarılardan sonra takım üyeleri, bireysel başarılarda olduğu kadar, takdir edilme ihtiyacı hissetmezler. Kendi çalıştığım projelerden örnek vermek istiyorum. Bir işi başardığımızda, zor bir işi en iyi şekilde yaptığımızı takım arkadaşlarımın da bilmesi, harcanan emekten takım arkadaşlarımın da haberdar olması beni tatmin etmeye yetiyor. Ayrıca bir takdir edilme ihtiyacı hissetmiyorum. Takımdaki diğer arkadaşlar için de böyle olduğunu tahmin ediyorum.

İşler yetişmediğinde fazla mesai yapmak takım olarak çalışıldığında zevkli bile olabiliyor bazen. Tek kişi ile yürütülen projelerde fazla mesailerin eziyet olduğunu hepimiz biliyoruz. İşlerin yetişmediği durumlarda yöneticilerin görünmez baskısı ve işi yetiştirememenin verdiği mahçupluk hissi takım olarak çalışıldığında katlanabilir seviyelere iner.

Takım çalışmasının bir başka avantajı da sizin yazdığınız kod parçasının, projenin detaylarından haberdar takımın başka bir üyesi tarafından gözden geçirilebilmesidir. Tek kişilik projelerde "code review" yapacak kişi yine siz olacağınız için farklı bir gözün getireceği avantajlardan yararlanamayacaksınız.

İşte benim takim çalışması ve bireysel çalışmalar ile ilgili naçizane fikirlerim bunlardır.

0 comments: