Az önce Çanakkele Boğazı'ndan geçtik. Akşamüstü saat beşte Karaköy'de olacağız. Dün Atina'yı görme fırsatımız oldu. Gemi sabah 9'da Lavrion limanına yanaştı. Atina'ya gelen cruise'lar genelde Pire'deki limanda konaklıyor, fakat Pire limanı çok kalabalık olduğu için bizim gemi daha tenha ve Atina'ya daha uzak olan (70 km) Lavrion limanına yanaştı.
Saat 10'da gemiden ayrıldık. Geç kaldığımız için kiralık araç bulamadık. Biz gözümüzü açana kadar tüm araçlar diğer yolcular tarafından kiralanmış. Lavrion'dan Atina'ya gitmek için 3 alternatif var.
- 40 avroya araç kiralayabilirsiniz (20 avroluk benzin yeterli olacaktır.)
- Taksiler Atina'ya 80 avroya götürüyorlar. (Tabi bunun bir de dönüşü var.)
- En yakın tren istasyonuna (Koropi) 40 avroya gidip, oradan 1.60 avroya Atina merkeze gidebilirsiniz.
Atina'da ilk görülmesi gereken yer Atina Akropolisi. Akropolis "yukarıdaki şehir" anlamına geliyormuş. Yüksek kayaların üzerine 2500 yıl önce kurulmuş tapınaklar Atina'nın simgesi olmuş. Bu tapınakların en görkemlisi Partenon tapınağı. (Fotoğraflarda gözüken büyük sütunlu yapı). Bu tapınak Atina'yı koruyan tanrıça Athena için yapılmış. Atina'nın adı da bu tanrıçadan geliyormuş.
Tapınaklar'ın bulunduğu yere çıkmak 12 avro ve yürüyerek çıkmak zorundasınız. Nurten hamile olduğu için tepeye çıkmadı aşağıda beni bekledi. 150-200 metrelik bir tırmıştan sonra manzarayı izleyip ve bir kaç fotoğraf çekip aşağıya indim. Akropolis'ten Atina manzarasını aşağıdaki fotoğraflarda görebilirsiniz.
Gemi'ye dönüş için 3 saatimiz kalmıştı. 1 saat etraftaki mağazalarda takılıp dönüş için taksi aramaya başladık.
Burada taksiler çok lüks, çoğu Mercedes. Taksimetre açanına da rastlamdım hiç. Herşey pazarlık usulü. İngilizce bilen bir taksi şoförü bulabilirseniz şanslısınız. Geminin kalkmasına 2 saat kala bir taksi ile 65 avroya anlaşıp Atina'dan limana doğru yola çıktık.
Bu bizim ilk cruise seyahatimizdi. Bizim tatil anlayışımıza ters olduğu için bir daha böyle bir tatil yapmayı düşünmüyoruz. 500 kişi ile beraber seyahat etmek, yemek yemek, müzik dinlemek, güneşlenmek gerçekten zor. Açık büfede biten yemekler, herşey dahil olmasına rağmen biten içecekler, her gece "aynı" dans şovları turun kötü yanlarıydı. Öte yandan denizin ortasında geceleri yıldızları izlemek çok güzeldi. Ayın denizdeki ışıltısının gemiyi takip etmesi de görülmesi gereken bir manzaraydı. Ayrıca Casino'lara merakınız varsa cruise seyahatleri tam size göre.
Tatil bitti :( Gezdiğimiz gördüğümüz yerleri kısa kısa anlatmaya çalıştım. Umarım bu yazı dizisi ileride Yunan Adaları turuna katılmak isteyenlere tur ile ilgili bir fikir verebilir.